Günümüzde en çok konuşulan konulardan biri ekonomi. Krizler çağında yaşıyoruz.

Günümüzde en çok konuşulan konulardan biri ekonomi. Krizler çağında yaşıyoruz; küresel ekonomik kriz, iklim krizi ve biyoçeşitlilik krizinin yanında dünya gündeminde geri planda kalıyor. Ancak, bu krizlerin hepsi birbirine sıkı sıkıya bağlı. Peki, iklim ve biyoçeşitlilik için adımlar atarsak, ekonomiyi de düzeltebilir miyiz?

Biyoçeşitlilik Kaybının Ekonomik Sonuçları

Dünya Bankası'nın raporuna göre, biyoçeşitlilik kayıpları, ülkelerin kredi notlarında düşüşlere, borç krizlerine ve artan borçlanma maliyetlerine yol açıyor. Bu sorun özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerde ciddi boyutlarda. Ekonomistler, hükümetlerin biyoçeşitliliği korumak için acilen adımlar atması gerektiğini vurguluyor. Aksi takdirde, gelecekte çok daha yüksek maliyetlerle karşı karşıya kalacaklar.

Biyoçeşitlilik ve İklim Krizleri: Gezegenin Zorlanması

Biyoçeşitlilik ve iklim krizleri, yaşam tarzımızı bu terimlere ve krizlere göre belirlememiz gereken iki önemli kavram. Bu krizler büyüyerek devam ediyor ve gezegeni zorluyor. Gezegen bizden büyük ve bir çıkış yolu bulacak. Ancak, 3.8 milyar yıllık dünya mirası olan biyoçeşitlilik geri dönüşümsüz olarak yok olma tehlikesiyle karşı karşıya ve biz de bu yok oluşun bir parçası olabiliriz.

Altıncı Kitlesel Yok Oluş ve İnsan Etkisi

Modern zamanları karakterize eden "Altıncı Kitlesel Yok Oluş" beklenenden daha kötü sonuçlar doğurabilir. Finn ve arkadaşlarının (2023) yayınladığı akademik bir makaleye göre, gezegendeki hayvan türlerinin neredeyse yarısı düşüşte ve bugünkü yok oluş krizi tamamen insan faaliyetlerinden kaynaklanıyor. Bu dönemde kaybeden türler kazananlardan fazla.

Popülasyon Eğilimleri ve Tür Kaybı

Amfibilerden (kurbağalar vb.) örnekler veren makale, bu omurgalı türlerinin ortalama %63'ünün azaldığını belirtiyor. Ayrıca, böcek popülasyonlarının da benzer şekilde hızla azaldığını gösteriyor. Bu azalma oranı %54 olarak belirtilmiş. Bu rakamlar, tür kaybının ne kadar ciddi boyutlarda olduğunu gösteriyor.

İklim Krizinin Ekonomik Yansımaları

Şu anda dünya üzerindeki tüm yaşam ortamlarının %40'ı, artan insan nüfusunu desteklemek için gıda üretimi amacıyla değiştirilmiş durumda. Tek başına tarım, küresel ormansızlaşmanın %90'ından ve gezegenin tatlı su tüketiminin %70'inden sorumlu. Bu durum, bu habitatlarda yaşayan türlerin yok olmasına neden oluyor. İklim krizini anlamadan ve etkilerini kabul etmeden ekonomi dediğimiz yapıyı sürdüremeyiz.

Sonuç ve Gelecek İçin Adımlar

Eğer iklim krizine ve biyoçeşitlilik krizine önlem almazsak, gelecekte sadece insanlar değil, gezegen de büyük bir yıkımla karşı karşıya kalacak. Bu krizlerin ekonomik ve ekolojik etkileri göz ardı edilemez ve acil olarak harekete geçmek zorundayız.

*Finn, C., Grattarola, F., & Pincheira-Donoso, D. (2023). "More losers than winners: investigating Anthropocene defaunation through the diversity of population trends."

Prof.Dr. Utku Perktaş

PAYLAŞ:

Önceki

Sonraki